Bir Başakşehir maçıyla başladı, bir başka Başakşehir maçıyla sona erdi.
Fernando Muslera, Faryd Mondragon’un ardından sorunların yaşandığı Galatasaray kalesine tam 14 yıl nefes aldırdı.
Uruguay Milli Takımı ile Copa America kazandıkları yıl Galatasaray’a transfer olan Muslera ilk maçına, o dönemki adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında çıktı. İlk 90 dakikada teknik heyete güven vermemişti.
İki hafta sonra çıktığı Karabükspor karşılaşmasında da kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. Bu da işin tuzu biberi oldu.
Galatasaray’ın ve Türk futbolunun efsanelerinden Mustafa Denizli, hatalarla başlayan bu kariyeri oldukça ilginç bir nedene bağlıyordu: Denizli’ye göre Muslera’nın elleri küçüktü. Ve bu küçük eller, o dönem kamuoyunda yankılanmıştı. Morgan De Santics, Leo Franco ve Robinson Zapata ile geçen kabus gibi sezonların ardından bu kez kaleyi, Mustafa Denizli’nin deyimiyle küçük elli bir kaleci devralmıştı.
Fakat Galatasaray’ın o sezonki teknik direktörü Fatih Terim, yüklü miktarda bonservis bedeli ödedikleri Fernando Muslera’nın arkasında durdu ve Muslera zamanla takıma uyum sağladı, milyonlarca taraftarın gönlünde taht kuracağı hikaye henüz ilk sezonunda, 2011’de, bir şampiyonlukla başladı.
Florya’ya iz bırakmış Fatih Terim, Arda Turan, Selçuk İnan, Wesley Sneijder, Felipe Melo, Burak Yılmaz ve daha birçok isim, yollarına başka yerlerde devam ederken Muslera hep aynı yerde kaldı. Çok sevdiği Galatasaray’ın iki direği arasında.
Çoğunluğu Süper Lig olmak üzere Galatasaray’ın kalesini 551 resmi maçta korudu. Bu maçların 190’ında gol yemedi. Özellikle ilk sezonu olan 2011-2012’de, tartışmalarla başlayan sezonun ardından tam 16 maçta gol yemeyerek önemli bir rekora imza attı. Bu rekorunu, 2023-2024 sezonundaki 17 maçla geliştirmiş oldu.
Galatasaray, Fernando Muslera’nın kalede olduğu 14 sezonda 8 kez Süper Lig şampiyonluğu yaşadı. Süper Lig’in dışında 5 Türkiye Kupası ve 6 Süper Kupa kazanıldı. Muslera 2014/2015’te Türkiye’de sezonun oyuncusu seçilirken, 2016’da yılın futbolcusu, 2018’de sezonun kalecisi olarak belirlendi.
Yeşil sahalardaki özel anlarından birini 2021’de yaşadı. Galatasaray’ın bir başka efsanesi Arda Turan, sakatlığı gerekçesiyle kaptanlık pazubandını Fernando Muslera’ya bıraktı. 2021’den 2025’e kadar, 4 yıl boyunca kaptanlık yaptı.
Kupalardan ve başarılardan daha önemli olanıysa, İstanbul’da tanıştığı eşi Patricia Callero’ydu. Muslera, sonradan eşiyle bileklerine kazıdıkları Ay-Yıldızlı memlekette, Türkiye’de dünya evlerine girmişti. Muslera bu minnettarlığı şöyle özetliyor:
“Buraya tek başıma geldim, şimdi ailemle birlikte dönüyorum.”
Muslera, futbola başladığı topraklara geri dönüyor. Tamamı İstanbul doğumlu büyük oğlu Kailash, kızı Tiziana, küçük oğlu Dominique ve eşi Patricia ile birlikte. Kendine has oyun stili, çevikliği, dinamizmi, liderliği, çelikten siniri, centilmenliği ve dostlarıyla birlikte.
Muslera, Fenerbahçe efsanesi Volkan Demirel’den “Türkiye’nin en iyisi” övgüsünü almış bir kaleciydi. Son gününde attığı imzada da Galatasaray’ı unutmadı. Sahibi olduğu Uruguay 2. Ligi takımlarından Sports Bella Italia ile Galatasaray arasında köprü kurdu. Bu köprü sayesinde belki de Galatasaray, onlarca yıldız adayını herkesten önce keşfedebilecek. Belki de takıma yeni Musleralar kazandıracak. Şimdi Kemerburgaz’da önemli bir dönemeçten geçiliyor. “Atanın ve tutanın iyi olacak” felsefesinin hala hakim olduğu topraklarda Okan Buruk yeni Muslera’yı veya daha iyisini bulmak zorunda.