Rusya-Ukrayna Savaşı uzadıkça yara büyüyor. Rusya’nın Donbas bölgesinde hız kazanan ilerleyişi, Kupyansk’tan Zaporijya’ya kadar genişleyen çatışma hattı, Ukrayna topraklarının yüzde 27’sinin işgal altında olduğunu gösteriyor.
Ukraynalılar hem fiziksel hem ruhsal bir yorgunluk içinde. Elektrik kesintileri, bombardımanlar ve bitmeyen bir kış endişesi…
Bu tabloya karşı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İstanbul Anlaşması temelinde, “ön koşulsuz” görüşmeye hazır olduklarını açıkladı.
Bu sözler, akıllara şu soruyu getiriyor: Barış mümkün mü?
Savaşın zorluğu artıyor
2024 yılında Rus ordusu, 2023’e oranla Ukrayna’da altı kat daha fazla toprak ele geçirdi. Ukrayna’nın kritik bölgelerine yönelik saldırılar sürerken, cephelerde direnç gösterilse de Kiev’in asker ve mühimmat eksikliği, savaşın zorluğunu artırıyor.
Batılı devletlerin verdiği HIMARS ve Storm Shadow füzeleri, Ukrayna’nın Moskova’ya karşı elini güçlendirse de, Rusya’nın özellikle Trump’ın başkanlığı öncesinde masadaki pozisyonunu güçlendirme arayışı dikkat çekiyor.
“Kırım’ın statüsü kesinlikle tartışma dışı”
Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göktürk Tüysüzoğlu ile barış ihtimalini kouştuk.
Tüysüzoğlu öncelikle savaşın geldiği nokta için “Donbas’ın tamamını kontrol altına alma hedefi, Moskova’nın masadaki en güçlü kozu. Kırım’ın statüsü ise kesinlikle tartışma dışı” diyor.
Putin’in İstanbul Anlaşması temelinde müzakerelere hazır olduklarını söylemesi, dikkatleri bu anlaşmanın içeriğine çekiyor. Prof. Dr. Tüysüzoğlu, bu girişimi şu sözlerle değerlendiriyor:
“Bu anlaşmada Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde Rusya yanlısı yönetimlerin tanınması ve onlara geniş çaplı özerklik verilmesi öngörülüyordu. Buna karşılık, Ukrayna’nın NATO üyesi olmayacağı bir düzenlemeyi de içeriyor. Putin açısından bu anlaşmayı gündeme getirmek mantıklı; çünkü Moskova, NATO üyesi olmayacak bir Ukrayna karşılığında Donbas’a geniş özerklik tanıyan, hatta federal bir Ukrayna fikrini tartışmaya açan bir modeli savunuyor.”
Kırım’ın statüsünün ise hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılmayacağının altını çizen Tüysüzoğlu, Rusya’nın bu tutumunun değişmediğini belirtiyor.
“Türkiye’nin dengeli politikasına olumlu bakış var”
İstanbul Anlaşması’nın öne çıkarılması, aynı zamanda Türkiye’nin bu süreçteki rolüne duyulan saygıyı yansıtıyor. Tüysüzoğlu, bu durumu şöyle ifade ediyor:
“Rusya’nın İstanbul ve Türkiye vurgusu, Türkiye’nin savaş boyunca izlediği dengeli politikaya olumlu bir bakış açısı geliştirdiğini gösteriyor.”
Barış ihtimali için umutlar var, ancak net bir çözümden bahsetmek hâlâ zor. Ukrayna, toprak bütünlüğü konusunda kararlı. Rusya ise ele geçirdiği bölgeleri masada kalıcı hale getirmek istiyor.