İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Aytan Gulmammadova, bilinçsiz ilaç kullanımı hakkında açıklamalarda bulundu. Bilinçsiz ilaç kullanımının bireye olumsuz etkilerinin olabileceğine değinen Uzm. Dr. Gulmammadova, “Bilinçsiz ilaç kullanımı, genellikle şikâyeti olan hastaların internetten yaptıkları araştırmalara veya çevrelerinden duyduklarına dayanarak, hekimine danışmadan ve ilgili uzman tarafından değerlendirilmeden ilaç kullanmalarıyla ortaya çıkar. Özellikle son yıllarda ağrı kesiciler, antibiyotikler, vitamin ve takviyeler, zayıflama ilaçları, antidepresanlar, tansiyon düşürücüler, diyabet ilaçları gibi ilaçların bilinçsiz ve yoğun bir şekilde kullanılması ciddi riskler taşımaktadır. Bu tür ilaçları reçete etmeden önce hastanın şikayetlerini, klinik durumunu, fizik muayene bulgularını, gereklilik halinde laboratuvar test sonuçlarını değerlendirerek karar veriyoruz. Ancak bu gibi ilaçların bilinçsizce kullanımı hafif yan etkilerden, hayatı tehdit eden ciddi komplikasyonlara ve hatta ölüme kadar çeşitli riskler doğurabiliyor” diye konuştu.
“Farklı hastalıklara neden olabilir”
Bilinçsiz ilaç kullanımının farklı hastalıkları ortaya çıkarabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Gulmammadova, “Doktor kontrolü olmadan kullanılan ilaçlar; ilacın türüne bağlı olarak -böbrek yetmezliği, karaciğer hasarı, akut pankreatit, vitamin intoksikasyonu, kan basıncı disregulasyonu, kan şeker disregulasyonu gibi hayati risk teşkil eden durumlar ortaya çıkarabilmektedir” dedi.
“Kontrolsüz antibiyotik kullanımı artıyor”
Havaların soğumaya başladığı mevsim geçişlerinde, artan hastalıklara bağlı olarak maalesef antibiyotik kullanımında kontrolsüz bir artış gözlemlendiğini dile getiren Uzm. Dr. Gulmammadova, “Antibiyotik kullanımında öncelikle dikkat edilmesi gereken şey hastada antibiyotik kullanma endikasyonunun olup olmadığıdır. Yani, hastada bakteriyel bir enfeksiyonun olup olmadığı belirlenmelidir. Eğer antibiyotik kullanımı gerekli görülürse, enfeksiyonun olduğu bölge, enfeksiyonun şiddeti ve hastalığın seyri göz önüne alınarak uygun antibiyotik seçimi yapılır. Sebep olan enfeksiyonu saptamadan, kesin olarak enfeksiyon tanımlanmadan başladığımız bu tedaviye ampirik antibiyotik tedavisi diyoruz. Hastanın belirtilerine ve muayene bulgularına dayanarak, büyük olasılıkla sorumlu olan mikroorganizmaya karşı etkili bir ilaçla tedaviye başlanır” şeklinde konuştu.
“Daha dirençli enfeksiyonlara sebep olabilir”
Antibiyotik kullanımının değişkenlik gösterebileceğini belirten Uzm. Dr. Gulmammadova “Ancak bazen antibiyotik yanıtı yeterli şekilde alınmazsa, şikâyetlerde ve laboratuvar bulgularda gerileme olmazsa antibiyotik değişimi gerekebilir. Bu durumda kan, idrar, balgam ve diğer vücut sıvılarından veya dokularından alınan örneklerin kültür sonuçlarına dayanarak, saptanan bakteriye en hassas olan antibiyotikle tedaviye devam edilir. İlk ampirik tedavi öncesinde bile bu kültürlerin alınması gereken durumlar olabilir. Bu yüzden bilinçsiz antibiyotik kullanımı bu kültür sonuçlarını etkileyebilir, daha dirençli enfeksiyonlara sebep olabilir veya bazen yoğun bakım gerektiren ağır enfeksiyon tablolarına yol açabilir” dedi.
“Antibiyotikler belirlenen doz ve sürelerde kullanılmalı”
Gereksiz antibiyotik kullanımının etkilerinden bahseden Uzm. Dr. Gulmammadova, “Gereksiz antibiyotik kullanımı veya hekimin önerdiği antibiyotiğin birkaç gün kullanıldıktan sonra semptomlar hafiflediğinde kesilmesi veya antibiyotiklerin belirtilen doz ve sürelerde alınmaması hem semptomların şiddetlenmesine, hem de ciddi antibiyotik direncine neden olmaktadır” açıklamasında bulundu.
“İlaç kullanımı tedavi tamamlanmadan yapılmalı”
Sadece antibiyotiklerde değil, bazı ilaçların tedavi tamamlanmadan ani kesilmesinin, tedavinin doktora danışılmadan yarım bırakılmasının da hayati risk taşıyan durumlara neden olabileceğini anlatan Uzm. Dr. Gulmammadova, “Bu durum kan basıncı regülasyonunun bozulması, kalp ritim bozuklukları gibi ciddi sorunlara neden olabilmekle beraber, hastalığa bağlı gelişebilecek komplikasyonların oluşmasına da zemin hazırlamaktadır” dedi.
“Rastgele soğuk aldınlığı ilaç alınmamalı”
Soğuk havaların gelmesiyle birlikte hem salgın hastalıkların arttığına, hem de alerjik hastalıklardan muzdarip kişilerin şikayetlerinin çoğaldığına dikkat çeken Uzm. Dr. Gulmammadova, “Bu hastalar çoğunlukla evde mevcut antibiyotikleri veya eczaneden rastgele aldıkları soğuk algınlığı ilaçlarını kullanmaktadırlar. Bu durum geçmeyen alerjik semptomların süresini uzatarak ve üzerine enfeksiyonların eklenmesine yol açarak durumu daha ciddi hale getirir. Yanlış ilaç kullanımı, virüslerin ve bakterilerin ilaca karşı direnç kazanmasına, bu da hastalığın klinik seyrini değiştirerek iyileşme sürecinin uzamasına, mevcut hastalığın sık sık tekrarlanmasına, hatta hayati riske ve ölüme sebebiyet vermektedir. Bu nedenle hastalara önerimiz, ilaç kullanmadan önce mutlaka hekimlerine danışmalarıdır. Sağlıklı kalmak için doğru tedavi ve bilinçli ilaç kullanımı çok önemlidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.