Türkiye’nin ilk yerli ve milli ana muharebe tankı Altay’ın envantere girmesiyle ilgili konuşan Başbuğ, Altay’ı Kara Kuvvetleri’nin en büyük kazanımı olarak belirtti.
Türkiye’nin ilk yerli ve milli ana muharebe tankı Altay, T1 konfigürasyonuyla bugün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine resmen girdi. Haber7 muhabiri Yavuz Selvi, Altay tankının TSK’ya katacağı çarpan etkisini ve özelliklerini Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ ile konuştu.
Başbuğ, Altay tankının isminin önemine atıfta bulunarak, konuya Kurtuluş Savaşı’ndaki Büyük Taarruz’dan sonra Yunan ordusunun geri çekilmesini sağlayarak İzmir’e giren 5. Süvari Kolordusunun komutanı Fahrettin Altay isminden girdi. Osmanlı komutanlarından Fahrettin Altay’ı rahmetle andığını belirten Başbuğ, o günün savaşın kaderini değiştiren liderinin İzmir’de atını sürterek zaferi getirdiğini hatırlattı.
“ALTAY” ADININ MANEVİ ANLAMI
Fahrettin Altay’ın 5. Kolordu Süvari Birliği Komutanı olduğunu vurgulayan Başbuğ, süvari birliğinin o dönemde en güzide, en seçkin birlik olarak anıldığını belirtti. Bunun nedenini ise “Sürat var, manevra kabiliyeti var ve savaşın kaderini değiştirmekte imkan kabiliyetine sahip” sözleriyle açıkladı.
Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi o günün atlarının yerini bugünün Altay’ları aldı. Dolayısıyla Fahrettin Altay, ‘at bin’ diye komuta ederdi askerine. Bugün zırhlı birliklerdeki komutanlar, bu envantere girdiği an Altay tankımız, ‘tank bin’ diye mi görecekler? O nedenle Altay adı da seçilmiş, bana göre çok da iyi düşünülmüş.”
KARA KUVVETLERİNİN EN BÜYÜK KAZANIMI: YERDEKİ KAAN
Savaşta hava kuvvetleriyle her şeyin bitmediğini, muharebe sahasında piyadenin süngü değmesi gerektiğini ifade eden Başbuğ, aksi takdirde Amerika örneğinde olduğu gibi savaşların yüzüne gözüne bulaştırıldığını belirtti.
Savunma sanayiinde Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri’ne büyük yetenekler kazandırıldığını söyleyen Başbuğ, Altay tankının Kara Kuvvetleri’ndeki en büyük kazanım olduğunu, “Yani havadaki Kaan neyse o hava aracı için, yerdeki Kaan da aynen Altay tankı. Dolayısıyla adından da anlaşılacağı gibi, az önce söyledim, ‘ana muharebe tankı’ dedim. Yani muharebede ana silah.” ifadeleriyle açıkladı.
SAVAŞIN KADERİNİ DEĞİŞTİRECEK ANA SİLAH
Altay tankının savaşta bütün inisiyatifi TSK’nın eline geçireceğini ve kaderi değiştirecek en kritik silah olduğunu dile getiren Başbuğ, şöyle konuştu:
“Yaklaşık işte 2028-30’larda, Kaan nasıl işte göklere havalanacaksa, Altay tankı da bütün zırhlı birliklerde at koşturulur hale gelecek. O zaman El mi yaman, bey mi yaman misali herkes yeniden hesap yapmak durumunda kalacak. Çünkü daha önce düne kadar biz hep yabancılardan transferle bu teknoloji açığı kapatıyorduk. Onlar da istediği oranda sana bunu kullandırıyorlardı. Allah’a şükür onlar bitti.”
Başbuğ, yerli motorun da yakında gelmesiyle tankın tamamen yerli ve milli olacağını ve bunun Türk milleti adına büyük bir kazanım olduğunu ifade etti.
Ayrıca, dost ülkelere de bu teknolojinin verileceğini belirterek, “Şu an birçoğu Altay tankına yakın ilgileniyorlar ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar” dedi.
MEHMETÇİK FAKTÖRÜ ALTAY’I SINIFININ EN İYİSİ YAPAR
Haber7 muhabiri Selvi’nin, Rus T-90/T-14 ve İsrail Merkava tanklarının kötü performanslarına karşı geliştirilen Altay’ın aktif koruma sistemleriyle nereye konumlandırılacağı sorusuna cevap veren Başbuğ, teknik özelliklerin yanında manevi özelliklere de dikkat çekti.
Fırat Kalkanı Harekatı’ndaki bir gazete fotoğrafını hatırlatan Başbuğ, “Tank, hafif bir rampadan uçarak geçiyor rampayı. Altına da yazmışlar, ‘Hacı Murat kullanana tankı verirsen böyle olur’ diye” şeklinde konuştu.
Merkava tankını “İsrail’e korkak o mahlukata” verirsen “demir yığınına” döneceğini savunan Başbuğ, “Ama bize neyi verirsen ver, o Mehmetçik onu evvelallah sınıfının en iyisi yapar. O nedenle Altay tankı zaten en iyi. Korunmasıyla, savunmasıyla, taarruzuyla. Bir de ona Mehmetçik faktörünü koyduğun takdirde ben bunu ne Merkava’yla kıyaslarım, ne de Rus tankıyla, ne de Amerikan tankıyla kıyaslarım” değerlendirmesinde bulundu.
Başbuğ, sözlerini sonlandırırken, Türkiye’nin şu an “kimsenin eline su dökemeyeceği bir teknolojinin sahibi” olduğunu ve Mehmetçik faktörüyle bu çarpan etkisinin çok daha fazla olacağını vurguladı.













