İzmir’in Selçuk ilçesinde üzerlerine kapıyı kilitleyip gittiği 5 çocuğu çıkan yangında hayatını kaybeden ve olayla ilgili adliyeye sevk edilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Melisa Akcan, Bakanlık tarafından bir yıl içinde 110 bin 705 TL ödeme yapıldığının açıklanmasının ardından dikkat çeken iddialarda bulundu. Akcan “Size 110 bin lira yardım yapıldığına dönük iddialar var, bu doğru mu?” sorusuna “Ben 110 bin liralık yardım almadım, bırakın 100 bini hiç yardım almadım. Asla para almadım. Tersine bana 8 bin liralık yardım yapılıyordu, onu da 4 bin liraya indirdiler. Bu dört bin lira ile 5 çocuğuma nasıl bakarım?” yanıtını verdi. Akcan’ın anne ve babası da kızlarının devletten 100 bin lira yardım almadığını tekrarladılar” dedi.
Türkiye’yi derinden sarsan olayda, aileye gerekli yardımların yapılıp yapılmadığı tartışılırken cezaevindeki baba Hakan Akcan’ın ağabeyi Hüseyin Akcan, Oda TV’ye konuştu. 5 küçük çocuğun amcası, anne Melisa Akcan ve baba Hakan Akcan ile ilgili dikkat çeken iddialarda bulundu.
“ANNE İLE BABA MADDE BAĞIMLISI”
Hüseyin Akcan’ın dehşete düşüren açıklamaları şöyle:
“Biz defalarca gittik, kardeşime söyledim ‘ver çocukları bize’. Zaten anne baba madde bağımlısı. Selçuk ufak yer herkes her şeyi biliyor. Kaymakamlık ve belediye hep yardım ediyormuş bildiğim kadarıyla. Biz de yardım ediyoruz, biz de destek oluyoruz. Biz çok istedik çocukları bize vermesini ama vermedi. Zaten orada 15 gün önce bir yangın oldu. Yani bu geliyorum dedi. Bunlar madde kullandıkları için ne yaptıklarını bilmiyorlar. Yangının nasıl çıktığını da bilmiyorlar. Ama bizim bu söylediklerimiz hiç televizyonda görülmüyor, gösterilmiyor. 18 sefer bunları karakola şikâyet etmişler. 1-2 sefer şikâyet edersin de bir şey var ki orada 18 defa şikâyet ediliyor. Durduk yerde vatandaş şikâyet etmez.
YANGIN NASIL ÇIKMIŞ?
Soba düşmüş. Artık çocuklar oyun oynarken ayağı mı takılmış, kimse bilmiyor. Soba devrilince yerdeki laminantlar tutuşuyor.
“ÇOCUKLARI EVE KAPATIP, EĞLENCE YAPIYORLARMIŞ”
Aileye destek de olunuyormuş alında. Destek olduklarını biliyorum. Çocukları almaya geldiklerini de biliyorum. Vermedi… Vermediler… Bize bile vermediler yani. Bunların madde bağımlısı olduğunu devlet biliyor. Kime sorarsan sor Selçuk halkı biliyor. Bizim canımızı yaktılar. Bile bile bu olay geldi yani. Bunların eğlence yaptıklarını, çocukları odaya kapattıklarını herkes biliyor. Sürekli eve kapatıp kapatıp gidiyor. Bütün madde bağımlılarını toplayıp orada parti gibi bir şey yapıyorlarmış. Uyuşturucu kullanıyorlarmış, Bunu defalarca da şikayet etmişler.
“ÇOCUKLARI VERSE PARA KESİLECEK”
Anne yemek yapmasını bile bilmiyor. Kadın gelen parayı da maddeye çeviriyor. Çocukları zaten o yüzden vermek istemiyor. Çünkü sürekli para geliyor. Çocukları verse para kesilecek. Çocuklara o da bakmıyordu. Benim cezaevindeki kardeşim bakıyordu. Cezaevine girince, çocuklar buna kaldı. Bize ver dedik, İzmir’de ablamız var, ona ver ama vermedi. Yine yanında dursun 1-2 tanesine bakabilirsen. Sonuçta yine gelip görebilirdi çocuklarını. Bu olayda emniyetin olsun, kaymakamın olsun, belediyenin olsun. Bunların hepsinin sorumluluğu var. Buraya emniyet gidip de 18 sefer, evin içine insan bakar çocuklara ve bir görür. 18 sefer de hiç mi görmediniz. Bunun madde bağımlısı olduğunu da biliyorlar. Hırsızlık yaptığını da biliyorlar. Hepsini biliyorlar.
“KARDEŞİM SATIRLA KOVALADI, KARISI BIÇAKLA SALDIRDI”
Orada sanayiden örtü, kablo vs ne varsa çalıyormuş kadın. Maddeyi içinde ne yaptıklarını bilmiyorlar. Pisi pisine evlatlar gitti. Daha çocuklar dışarı çıkıp ağacın rengini görmediler. Biz gidiyorduk, bizi kovalıyordu kardeşim satırla. Karısı bir yandan bıçakla saldırıyor. ‘Gidin ben çocuğumu kimseye vermem, kimseye teslim etmem.’ Adam çünkü bu maddeyi içtiğinde çok farklı biri oluyor. Maddeyi içmediği zaman otur sabaha kadar konuş.
“EVE GİREN ÇIKAN BELİRSİZMİŞ”
Sürekli bırakıp bırakıp gidiyormuş çocukları. Eve giren çıkan belirsizmiş. Sabaha kadar biri gidiyor, biri geliyormuş. Oradaki komşular söylüyor. Selçuk ufacık bir yer, her şey duyuluyor. Babası (Melisa Akcan’ın) ne zaman gelse ya telefonunu ya parasını çaldılar. Gidip maddeye yatırdılar. Benim işyerime de kaç sefer geldi. Haplanıp haplanıp geliyordu.
“HURDAYLA FALAN ALAKASI YOK”
Herkes çoluğuna çocuğuna sahip çıksın. Hiç ben böyle bir şey beklemiyordum ama başımıza geldi. Hurdayla falan alakası yok. Herkes yardımcı oluyormuş bunlara. Selçuk halkı da yardımcı oluyordu. Akşamları alem yapıyorlarmış orada.
Editör Hakkında
Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin İşletme bölümünden mezun oldu. Yeni medyaya 2015 yılında adım attı. Yakın siyasi tarih, yönetim ve politik süreçlere olan ilgisi bu mesleğe başlamasındaki en önemli etken oldu. Sırasıyla Star, Güneş, Akşam ve A Haber’de gündem ve politika editörlüğü görevinde bulundu. Her türlü dezenformasyonun olduğu, Hakikat ötesi siyasetin (Post truth politics) yaşandığı günümüz dünyasında, tahrif edilen olguları savunmak, temiz bilgi aktarımına yardımcı olmak ve kamuoyunun dijital-medya okuryazarlığını geliştirmek üzere çaba gösteriyor.
Dijital medya kariyeri Haber 7’de devam etmektedir.