Yetişkin, aklı başında, hür ve nisap miktarının üzerinde mala sahip Müslümanların zekat vermesi farz kılınmıştır. Bir kişinin zekat vermesi için bir yıllık borcundan ve asli ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı nitelikte mala sahip olması gerekir.
Zekat verecek kişilerin dikkat etmesi gereken bazı kurallar vardır. Herkese zekat düşmez. “Zekat kimlere verilir, zekat kimlere verilmez?” soruları merak ediliyor. İşte, zekat verilmeyecek kişiler ve zekat verilecek kişiler…
Allah Teala yüce kitabında “Onlara, ancak, dini Allah’ın emrettiği şekilde yaşayarak ve hanifler olarak Allah’a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekat vermeleri emrolunmuştur. Doğru din de budur.” (Beyyine, 5) buyurmuştur.
Nitekim Hz. Peygamber bir hadisi şerifinde “Onlara söyle, Allah mallarında zekâtı farz kıldı. Bu zekât zenginlerinden alınır ve fakirlerine verilir.” buyurmuştur (Buhari, Zekat, 1).
ZEKAT KİMLERE VERİLMEZ?
1. Anne, baba, eş ve çocuklar:
Bir kimse kendi zekatını yoksul bulunan eşine, usul ve fürûuna (alt ve üst soy) veremez. Usul; bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleridir. Fürû ise; oğulları, kızları, bunların çocukları ve torunlarıdır. Boşanma iddeti beklemekte olan karısı da bu hüküm kapsamına girer. Çünkü bir kimse, yoksul düştükleri zaman zaten bunlara bakmakla ve normal olarak nafakalarını sağlamakla yükümlüdür. Bunlara zekât verirse, yararlanma, dolaylı yoldan kendisine dönmüş olur. Hâlbuki zekât verildikten sonra artık, zekat verenle zekât arasında menfaat bağının kesilmiş olması gerekir.
2. Müslüman olmayanlar:
Zekât ibadet içerikli bir yükümlülük olduğu için gayrimüslimlere, inançsız kişilere ve dinden dönenlere verilmez. Aralarında dört mezhep imamının da bulunduğu fakihlerin çoğunluğuna göre zekât, İslâm toplumundaki gayrimüslim tebaya (zımmîler) verilmez. Çünkü zekât Müslüman yoksulların hakkıdır. Onların zenginlerinden alınıp, yoksullarına verilir. Gayrimüslimler zekâtla yükümlü değildir. Böyle bir yükümlülüğe katılmayanların, bundan yararlanma hakları da bulunmamalıdır.
3. Zenginler:
Zengin kimseye zekât vermek caiz değildir. Yalnız zekât memuru emeğinin karşılığı olarak zekâttan pay alacağı için o zengin de olsa kendisine ayrılan payı alabilir. Yine yolculuk sırasında muhtaç duruma düşen zengin kimse de zekât alabilir. Çünkü yolcu gerçekten zengin olsa bile o anda yoksul sayılır.
Temel ihtiyaçların dışında nisap miktarı mala sahip olan kimse “zengin” sayılır. İslâm’ın malın çeşidine göre belirlediği nisaptan az miktarda mala sahip olan kimse sağlıklı, güçlü ve çalışabilecek durumda olsa bile zekât alabilir. Çünkü bir kimse güçlü kuvvetli olduğu halde işleri bozulabilir, yeni iş bulamaz veya çalıştığı işten elde ettiği gelir geçimini sağlamayabilir. Buna göre evi, ev eşyası, hizmetçisi, binitli, silahlı, giysisi, meslek sahibinin elinde meslek âletleri, ilim adamının yararlanmakta olduğu kütüphanesi bulunsa bile, geçimini sağlayacak kadar geliri bulunmazsa, zekât alabilir. Çünkü bu sayılanlar temel ihtiyaçlardır.
4. Hz. Peygamberin yakınları:
Hz. Peygamber’in ailesine zekât ve sadaka almak yasaklanmıştır. Çünkü zekâtlar insanların mallarının kirleridir. Hz. Peygamber’in ailesine, beytülmaldeki ganimetlerin beşte birinden yetecek kadar harcama yapılır.
Bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur: “Bu sadakalar ancak insanların kirleridir. Muhammed’e ve Muhammed ailesine helal değildir.” (İbn Mâce, Sünen, I, 590).
5. Küçükler ve akıl hastaları:
Yedi yaşından küçüklere ve akıl hastalarına doğrudan zekât vermek caiz değildir. Zekât bunların velilerine teslim edilir. Bayram ve benzeri sevinçli günlerde muhtaç olan hizmetçilere, işçilere veya temyiz çağındaki çocuklara yahut sevinç haberi getiren yoksul kimselere verilecek hediyelerin zekât niyetiyle verilmesi caizdir.
Zenginin küçük olan çocuğuna zekât vermek caiz değildir. Çünkü çocuk babasının zenginliği ile zengin sayılır. Diğer yandan zengin bir kadının yetim ve babası Müslüman olan çocuğuna zekât verebilir. Çünkü bu çocuğun nesebi babası yönünden sabit olup, anasının serveti ile zengin sayılmaz.
Yine bir kimse zekâtını, zengin bir şahsın yoksul ve Müslüman olan babasına veya yoksul ve Müslüman olan büyük oğluna veya kızına yahut o şahsın yoksul ve Müslüman olan karısına verebilir. Çünkü bunlar müstakil velayet sahibi olup birbirinin serveti ile zengin sayılmazlar.
BAŞKA YERDEKİ FAKİRE VERİLMEZ
Zekâtın, malın bulunduğu yerdeki yoksullara verilmesi asıldır. Çünkü Rasulullah, sahabeden Muaz’a; “Zekâtı Yemen halkının zenginlerinden al, yine Yemen halkının yoksullarına ver” buyurmuştur.
Zekâtın yılsonunda başka beldedeki fakirlere gönderilmesi tenzihen mekruhtur. Ancak zekâtın gönderileceği yerdeki ihtiyaç sahipleri akraba olur veya malın bulunduğu beldedeki fakirlerden daha muhtaç durumda olurlarsa, bu takdirde başka beldeye göndermek caiz olur.
Zekâtın toplandığı yörede dağıtılması birçok kolaylıklar sağlar. İhtiyaç sahiplerinin daha iyi tespiti ve gerçek ihtiyaçların bilinmesi, toplama ve dağıtma masraflarının azalması ve çeşitli beldelere bu yolla mâli ve ekonomik özerklik ve yerinden yönetim imkânlarının tanınması bunlar arasında sayılabilir. (Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yay.)
ZEKAT KİME DÜŞER? (KİMLERE ZEKAT VERİLİR?)
Zekatın kimlere verileceği Tövbe suresinde (9/60) belirlenmiştir. Aşağıdaki 8 gruba zekat düşer:
-
Yoksullar
-
Düşkünler
-
Zekat işlerinde çalışanlar
-
Kalpleri İslam’a ısındırılmak istenen kişiler (müellefei kulub)
-
Esaretten kurtulacaklar
-
Borçlular
-
Allah yolunda cihat edenler
-
Yolda kalmış kimseler
Editör Hakkında
İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümünü bitirdi ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nde Felsefe yüksek lisansını tamamladı. Ekim 2023’ten beri Haber7 bünyesinde internet editörü olarak çalışmaktadır.